Bizi Herkes Tanıyor
Bizi Herkes Tanıyor; Pazarlama kitaplarında tutundurma faaliyetlerinin içinde yer alan reklam çalışmaları, günümüzde rekabet stratejileri ve markalaşma çabalarında kullanılan çok etkili bir silah haline gelmiştir. Çeşitli reklam mecraları, farkındalık yaratan reklam stratejileri ve uygulamaları ile firmalar, marka bilinirliliklerini ve kâr durumlarını arttırmak için yarışmaktadırlar. Ulusal ve uluslararası arenada çetin bir mücadele varken biz yazımızda; rekabetin, ulusal ve uluslararası rekabete göre biraz daha farklılaştığı, reklam mecralarının belirlenmesi ve reklam stratejilerinin oluşturulmasında farklı dengelerin göz önünde tutulduğu nüfusu az olan illerimizdeki işletme stratejilerinde reklam ve rekabet gibi kavramlara yönelik tespit ve çözümlerimizden bahsedeceğiz.
Belli bir nüfusun altında olan illerde insanların alışveriş yapacağı, vakit geçireceği alanlar ve caddeler sınırlıdır. Az nüfuslu illerde açılan yeni bir firma insanlarda memnuniyet oluşturmuşsa kısa sürede müşteri sayısını arttırabilir. Böylece rekabet stratejilerine ve reklam faaliyetlerine gerek kalmadan marka bilinirliliği ve hedeflenen kârlılık sağlanır görüşü ortaya çıkmaktadır. İşte yerel bölgelerde yapılan yanlış rekabet stratejilerinin ve reklam çalışmalarının başlamasının kaynağı da tam burasıdır.“Bizi Herkes Tanıyor” cümlesi yabancı gelmemiştir muhtemelen. Kabul ediyorum “en iyi reklam dost tavsiyesidir”, ancak reklam stratejinizin en önemli amaçlarından biri de yeni “dost” kazanma sayınızın hızlı şekilde arttırılması olmalıdır. Çünkü fayda odaklı yaşamaya başlayan toplumlarda sadık müşteri sandığınız kitleleri çeşitli nedenlerden çok hızlı kaybedebilirsiniz.
Yerel bölgelerde önemli olan hususlardan biri de kampanya oluştururken doğru stratejinin belirlenmesidir. Örneğin; Bir mobilya firmasıyız ve bir ürünümüzde indirim yapacağız. Öncelikle bu ürünün farklı kalitelerde aynı görünüşe sahip olan örnekleri piyasada mevcut mudur? Bu soruya cevap bulup ürünümüzü belirlemiş olalım ve 5000 tl değerindeki bu ürünü 4000 tl’ye satışa sunacağımızı düşünelim.
Bu kampanyayı hedef kitleye sunarken 5000 tl’nin üstünü çizip 4000 tl mi yazacağız. Ya da bu üründe %20 indirim var şeklinde mi duyuracağız. Yoksa 5000 tl değerinde bu ürünü alana 1000 tl hediye çeki kazanma şansı mı sunacağız. Kısacası kampanyayı hedef kitlemize nasıl sunacağız. Kültürel yapı, o dönemki tüketici psikolojisi, ilgili sektördeki kampanya politikaları gibi cevap bekleyen sorulara yanıt aramamız gerekiyor.
Yazımızı sonlandırmadan önce yerel bölgelerde faaliyet gösteren işletmelerimize belirtmek isterim ki, bazı işletmelerin ulusal ya da uluslararası piyasaya girme niyeti olmasa da dünya yerelleştikçe, teknoloji artıp mesafeler kısaldıkça yeni yöntemler yeni yaklaşımlar ortaya çıkmaktadır. Zenginleşen ürün ve marka çeşitliliği teknolojik gelişmelerle birleşince tüketicileri kısıtlı olan gelirlerini harcarken ihtiyaç sıralaması yapmaya zorlamıştır. Tüm çaba bu sıralamada öne çıkarken sektörel rakiplerin de önüne geçmek olmuştur. Bu çaba işletmeleri sadık müşteri oluşturma ve müşteride güven oluşturma kavramlarına götürmektedir. Dolayısıyla ister yerel hedeflerimiz olsun ister ulusal, bugünün önlemlerini alıp firmamızı geleceğe göre hazırlamamız, tekel olmanın rahatlığı bile olsa yarın için tedbir almamız gerekiyor.