Social Dilemma
Social Dilemma; Netflix’te yayınlanan ve dikkatimi çeken bir belgeseldi. Tanıtımın da “ürüne para ödemiyorsanız ürün sizsiniz” cümlesi beni kendine çekti ve aslında az çok bildiğimiz konuları bu platformların yöneticilerinden dinlemek daha etkili kıldı.
Günümüzde zamanın birçoğunu sosyal platformlarda geçirmeyen yok gibi. Hatta öyle ki 3 yaşında ki bir çocuk bile rahatlıkla annesinin telefonundan Youtube açıp çizgi film izleyebiliyor.
Bu belgeselde gördüğüm kadarıyla platformların başarıları ve pazarları büyürken bazı yöneticiler etik kaygılar gütmeye başlıyor. Ara ara bunları sorgularken aslında kimsenin oralı olmadığını fark ediyorlar ve istifa ediyorlar.
Mesela Pinterest platformunun eski yöneticisi şöyle bir cümle kullanıyordu; “ insanlar daha çok vakit geçirsin diye tasarladığımız çalışmaların aslında en büyük bağımlılarından biri bendim, ailemle ve çocuklarımla vakit geçirmek yerine bu platformdaydım. Kendime defalarca söz vermişliğim akşam eve geldiğimde bağımlılığımı kontrol edebilmek için telefonumu otomobile bırakmışlığım vardı ama gün sonunda yine gidip o telefonu elime alıyordum”
Şimdi düşününce farkına varıyoruz; aslında ne kadar çok vaktimizi başkalarının ne yaptıkları ile geçiriyoruz. Uyuşturulmuş gibi saatlerimizi buralarda harcıyoruz ve bize hiçbir şekilde zararı yok sanıyoruz. Resmen dijital dünya da, platform yöneticileri tarafından devamlı çevrimiçi olmaya zorlanıyoruz. Gelen bildirimler; önümüze düşen reklamlar; takip ettiklerimizden gelen bilgiler vs…
Saatlerce buralarda kalıyoruz ve kar amacı güden bu platformlar bizlerin vakitleri üzerinden milyarlarca dolar para kazanıyorlar. Her gün ortalama kaç reklama, kaç mesaja, kaç bildirime maruz kalıyoruz hiç düşündünüz mü?
Sosyal medyanın evet keyifli yanları yok değil ama bu hayattaki en değerli varlıklarımız ailelelerimiz sevdiklerimiz dostlarımızsa onlarla harcayacağımız vaktin kıymetini bilip daha bilinçli bir sosyal medya kullanıcısı olmaya, çocuklarımızı bu platformlardan elimizden geldikçeuzak tutmaya doğaya kavuşturmaya ne dersiniz?