Ajans Hayatı ve Sosyal Yaşamın Dengesi Nasıl Sağlanır?
Ajans Hayatı ve Sosyal Yaşamın Dengesi Nasıl Sağlanır? Sizce bir ajansta çalışmanın en büyük avantajı nedir? İşe rahat ve spor kıyafetlerle gelmek mi? Sizinle ortak ilgi alanlarına sahip arkadaşlarınızla geyik çevirebilmek mi? Ast-üst ilişkisinin ve bürokrasinin yokluğundan kaynaklanan samimi ve rahat ortam mı?
Tabii ki esnek çalışma saatleri.
İster web sitesi tasarlayan ve dijital çalışmalar yapan bir dijital ajansta, ister tam teşekküllü bir reklam ajansında çalışın; “mesaiye kalmak” ve hayatınızın yaklaşık olarak tamamını ofiste geçirmek gibi bir durumunuz asla olmayacaktır.
Ama ajansla bütünleşen bir yaşamınız olacaktır. Bu detayı unutmayın ve hep telefonuz elinizde bilgisayarınız dizinizde olsun. Peki bunları yaparken arada oluşan dengesizlik ne olacak? Nasıl idare edeceğiz hem işimizi hem sosyal yaşamımızı hele bir de duygusal bir insansak özel hayatımız ile ajans hayatımız çakışırsa o zaman işin içinden nasıl çıkılacak? Bunlar için size bir kaç ipucu vereyim.
-Bir çalışma tarzı edinin
-Beklentileri varsaymayın
– Limitleriniz hakkında iletişime geçin
– ilkelerinizden vazgeçmeyin
– İş sonrası bir aktivite plânlayım
– Çalışma şairlerinizle oynayın
– Zamanı geldiğinizde kendinizi gösterin
– Üretkenliğinizi ve başarılarınızı not edin
– Tavsiye alın
– Olumlu şeylere odakların
Vermiş olduğum bu ipuculardan yola çıkarak iş ve yaşam alanınız da dengeyi sağlayabilirsiniz. Bence bütün bu tavsiyelerden daha önemlisi işini sevmek ve senden bir parça olarak kabul etmek. Ajans hayatın ile sosyal hayatını düzene sokmak istiyorsan ilk olarak;
Hedeflerinize yönelik istek ve inanç yaratın
Daha iyi bir iş yaşam dengesi öncelikle hedeflerin doğru konması ile başlar. Bitmeyen ya da bir türlü başlanamayan planlar ve hedefler varsa bunun arkasında onlara karşı yeterli istek, motivasyon duymamanız olabilir. Bu hedeflerin bir kısmı belki aşırı zorlayıcıdır, gerçekçi değildir, zamanlaması doğru değildir örneğin erken konmuştur, çok geneldir, ya da gerçekten istediğiniz hedefler değildir, eşiniz, aileniz veya sosyal çevrenizden gelen yönlendirmeler veya beklentiler ile listenize eklenmiştir. İşimizde yapmamız zorunlu görevlerin dışında kendi kendimize koyduğumuz hedefleri gözden geçirmek iyi bir başlangıç olur.
Verimlilik için size uygun bir metodoloji geliştirin
Hedefleri gözden geçirdiniz, elemeleri yaptınız artık inandığınız ve yapmak istediğiniz hedeflere sahipsiniz sonraki aşama odağı koruma ve verimi arttırma. Biyolojik saatinize göre haftanın ve günün verimli zamanlarını planlama ilk adım. Örneğin bazıları için erken sabah saatleri en ideal iken bazıları için öğleden sonraları daha verimli olabilir.
Hedeflerinizi ve yapılacaklar listenizi yazın
Bu her ne kadar çok temel seviye bir tavsiye gibi görünmekle birlikte halen az sayıda kişinin bunu gerçekleştirdiğini söylemek mümkün. Verimlilik uzmanı “İş bitirici” (Getting things done-GTD) kitabı yazarı David Allen’ın söylediği gibi beynimiz yapacağımız işleri saklamak için kullanacağımız bir depo değil. Aksine zihinde depolama yapma ve yapılacakları akılda tutma çabası zihnin düşünme kapasitesini düşürüyor gerçek kullanım alanı olan fikir üretme, karar verme gibi fonksiyonlarını zayıflatıyor.
Verimli çalışma için odağı koruma
İş yaşam dengemiz karşısındaki bir diğer problem odaklanma sorunu. İşlerimizi hızlı ve verimli bir şekilde bitirmenin olmazsa olmazı odaklanma. Ancak her geçen gün odaklanma süremiz kısalıyor. Çalışırken ekranda açtığınız bir sayfa bir başka sayfaya uzanıyor bir süre sonra çoktan yaptığınız işten kopmuş alakasız bir sitede zaman öldürürken kendinizi bulmanız olası.
Bu aşamaları uygularsanız sizde dengeli bir iş ve sosyal yaşama sahip olacaksınız. Bu hayatta mutlu olmak için varız, herkesin mutluluğa giden yolları farklı ancak dengeli bir yaşam ile bütünsel mutluluğa ulaşmak mümkün. Yani anlam bulduğumuz bir iş, bizi koşulsuz seven destekleyen bir aile, ortak değerlere sahip olduğumuz birlikte zaman geçirmekten hoşlandığımız arkadaşlar, ruh, beden ve fizik sağlığı. Her anımızda ideal iş yaşam dengesini sağlayamasak da hayattan bütünsel bir doyum alabilmek ve mutluluk adına dengeyi sağlamaya çalışmaya değer.